ALTINAY ve ASELSAN Arasında Önemli Hisse Devri
ALTINAY Savunma Teknolojileri, iştiraklerinden DASAL Havacılık Teknolojileri'nde ASELSAN'a ait yüzde 49’luk hisseyi devraldığını duyurdu. SAHA EXPO fuarında ASELSAN standında imzalanan anlaşmayla, ALTINAY DASAL üzerindeki sahipliğini yüzde 100’e yükseltmiş oldu. Bu hisse devri, Türk savunma sanayisinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol’dan Stratejik Hedef Vurgusu
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, SAHA EXPO'nun savunma sektöründe yeni işbirliklerine zemin hazırladığını vurgularken, ASELSAN’ın öncelikli olarak yüksek teknoloji gerektiren zorlu projelere odaklanacağını belirtti. Akyol, “Türkiye içinde yapılabilecek işlerin diğer firmalara devri, ASELSAN’ın yüksek teknolojili alanlarda odaklanmasına olanak tanıyor. 2030 yılında ASELSAN’ı dünyanın en büyük 30 savunma sanayi şirketi arasına sokmak istiyoruz,” diyerek stratejik anlaşmaların bu hedefe katkı sağladığını ifade etti.
Altınay Savunma Teknolojileri Başkanı Hakan Altınay: “Savunma Vizyonumuz Güçleniyor”
ALTINAY Savunma Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, DASAL Havacılık Teknolojileri üzerinde tam sahiplik sağlamanın ALTINAY’ın savunma sanayisindeki vizyonunu güçlendireceğini ifade etti. Altınay, “Bu hamle, özellikle bulutaltı ve çok rotorlu drone çözümlerimizi geliştirerek ülkemizin savunma sanayisine katkılarımızı artırmamızı sağlayacak,” diyerek şirketin bu alanda ilerleme kaydetmeye devam edeceğini belirtti.
Türk Savunma Sanayisinde Kritik Bir Hamle
Bu hisse devri, Türk savunma sanayisinde hem ASELSAN’ın yüksek teknolojiye odaklanma stratejisini destekliyor hem de ALTINAY’ın daha geniş bir hareket alanına kavuşmasını sağlıyor. DASAL Havacılık Teknolojileri üzerindeki tam sahiplik, ALTINAY’ın teknoloji geliştirme alanındaki kabiliyetlerini artırırken, Türkiye’nin yerli savunma sanayisindeki bağımsızlık hedeflerine de katkıda bulunuyor.
Bu stratejik anlaşma ile ALTINAY, savunma sanayisinde daha ileri teknolojilere yönelme hedefi doğrultusunda güçlü bir adım atarken, Türkiye’nin küresel savunma pazarındaki rekabet gücünü de artırıyor.